Beylik söz öbekleri çare olmaz biliyorum acısına Gazze’nin
Günde en az üç kez yemek yiyenler yitirir inceliğini kalbinin
Bizi ıslatan yağmursa misket bombaları hükmünde kabulümüzdür
Durmadan yükselen duvarlar içredir sözümüz açık cezaevinin
Kalbimizin çeperlerinde sığınmış yalnızlığı yankılanır durur
Umudu kesen korkulu bekleyişle yavrusunu avutan annenin
Bombalarla örselenen ruhlarımızdır bizim ölüm tuzaklarında
İnsan oluşumuz her an töhmeti altındadır intikam ateşinin
İçimize elimizle işlediğimizin unutulmuşluğu yansır
Başımızdan yıllar boyunca hiç eksilmeyen kötülüklerin izinin
Direnişimizin sınır tanımaz kutsallığı yüreklere yayılır
Şehitliğin yaşanmışlığında tadılır güzelliği dünya terkinin
Kan üstüne kurulmuş devlet müsveddesi kana doymaz kansız vampirdir
Bebek canıyla beslenen lanetlenmiş kavim sancısıdır Filistinin
Vurulur yüreğimiz kaçışı olmayan duvarların dibine düşer
Hesabı sorgulanır her ölümde yaşadığımız hayat şeklimizin
Dualar işaret fişekleri olup düşer meydanlarına Gazze’nin
Ölmeye yatıp her sabah yeniden doğarız sokaklarında Gazze’nin