Kategoriler
Arşivler
- Ocak 2017
- Haziran 2016
- Mayıs 2016
- Nisan 2016
- Mart 2016
- Şubat 2016
- Ocak 2016
- Aralık 2015
- Ekim 2015
- Eylül 2015
- Temmuz 2015
- Haziran 2015
- Mayıs 2015
- Nisan 2015
- Mart 2015
- Şubat 2015
- Aralık 2014
- Kasım 2014
- Ekim 2014
- Ağustos 2014
- Temmuz 2014
- Haziran 2014
- Mayıs 2014
- Nisan 2014
- Mart 2014
- Şubat 2014
- Ocak 2014
- Kasım 2013
- Ekim 2013
- Eylül 2013
- Ağustos 2013
- Temmuz 2013
- Haziran 2013
- Mayıs 2013
- Nisan 2013
- Mart 2013
- Şubat 2013
- Ocak 2013
- Aralık 2012
- Kasım 2012
- Ekim 2012
- Eylül 2012
- Ağustos 2012
- Temmuz 2012
- Haziran 2012
- Mayıs 2012
- Nisan 2012
- Mart 2012
- Şubat 2012
- Ocak 2012
- Aralık 2011
- Kasım 2011
- Ekim 2011
- Eylül 2011
- Ağustos 2011
- Haziran 2011
- Mayıs 2011
- Nisan 2011
- Şubat 2011
- Ocak 2011
- Aralık 2010
- Kasım 2010
- Ekim 2010
- Eylül 2010
- Ağustos 2010
- Temmuz 2010
- Haziran 2010
- Mayıs 2010
- Nisan 2010
- Mart 2010
- Şubat 2010
- Ocak 2010
- Aralık 2009
- Eylül 2009
- Ağustos 2009
- Temmuz 2009
- Haziran 2009
- Mayıs 2009
- Nisan 2009
- Şubat 2009
- Aralık 2008
- Kasım 2008
- Ekim 2008
- Eylül 2008
- Ağustos 2008
- Temmuz 2008
- Haziran 2008
- Mayıs 2008
- Nisan 2008
- Ekim 2007
- Eylül 2007
- Ağustos 2007
- Temmuz 2007
- Haziran 2007
- Mayıs 2007
- Nisan 2007
- Mart 2007
- Şubat 2007
- Ocak 2007
- Aralık 2006
Yer imleri
-
Son Yazılar
Popüler Yazılar & Sayfalar
Çok Görülenler
- Hiçbiri
Monthly Archives: Mayıs 2007
Savaşık ve Barışık
Yürekten çıkan bir sesle mücadele azmi bizi hayata bağlamaktadır. Hayatımızı idame ettirmek için birbirimizle değişik müsabetler içinde bulunmamızın sonucunda hiç kuşkusuz savaşlar da yer almaktadır. Savaş hayatın gereğidir. Hak ve Batıl mücadelesi şeklinde tezahhür eden bu realite dünya varoldukça da … Okumaya devam et
Günlük içinde yayınlandı
Yorum bırakın
Çörekotu
Kara Tren Hikayeleri’nden…. Ankara’dan son anda yetiştiği trenle İstanbul’a dönüyordu. Trene kendini zar zor atmıştı. Bir bileti de yoktu. Kapıda karşılaştığı kondüktöre bir yer olup olmadığını sordu. Biletçi “Eskişehir’e kadar 3. vagona geç, kapı dibindeki koltuğa otur” demişti. Geçip yerine … Okumaya devam et
Öykülerim içinde yayınlandı
Yorum bırakın
Kalemle Konuşmak
Konuşurken düşünemiyorum. Bu yüzden sıklıkla potlar kırarım. Kendimi en iyi kalemle, yazıyla ifade ederim. Yazı ve bunu nakşeden kalem her zaman bana bir lisan olmuş. Kendimi anlatamadığım zamanlar, kilitlendiğim anlar hemen kaleme sarılırım. Beni en iyi ifade eden kalemdir. Kalemini … Okumaya devam et
Günlük içinde yayınlandı
Yorum bırakın
Zaman En İyi İlaç Değilmiş..
Yani ben öksüzüm. Şöyle yürek dolusu sevgi nedir bilemedim,.. Kendime layık bulamadım bir yaprakta biriken çiğ tanelerini… Dudaklarıma fazla gördüm güneşin şualarından yansıyan bir demet ısıyı. Zamanla aramdaki kıskaçlık düellosundan yenildim. Zaman hep ağır bastı ve ben gafil avlandım. “Zaman … Okumaya devam et
Anladım
Ayrılığın tadının neden acı olduğunu anladım. Genzimde kalan tütün acısına senin adını koyacaktım tükürüp attım. Yazık diyorum, oysa ne de güzel çekecektim ciğerlerime seni. Kimbilir dudaklarımda dansederken adın, belki de mezarıma dikenler hazırlıyorsundur. Acımanın ve şefkatın ellerinden alındığını görünce üzüldüm. … Okumaya devam et
Günlük içinde yayınlandı
Yorum bırakın
Aşk Deryasında Boğulan Şairin Kehaneti
Bir varmış, bir yokmuş muydu zamanın evvelinden önceki zamanlara verilen adda? Zaman daha insan oğlu için zaman olmamıştı. Akıp gitmiyordu yıllar.. Donmuş kurumuştu adeta yaşam. herkes, herşey büyümeden yaşlanmadan sürüp gidiyordu. Hayat sürüyordu ama zaman durmuştu. An yoktu. Heryeri kaplayan … Okumaya devam et
Öykülerim içinde yayınlandı
Yorum bırakın
Umurumda Yıkılan Dünya Olsun mu!..
Umurumda mı şimdi zenginin cebindeki paranın değer kaybı.. Bana ne zam gelmiş, enflasyon fırlamış, insanlar işsiz kalmış, savaşlar çıkmış ekonomik kaygılardan, petrol için birileri başka ülkelere saldırıp işgal etmiş, insanlarını iç savaşa itmiş.. Bana ne dünyanın dengesinin bozulmasından.. Ozon’un delinmesinden, … Okumaya devam et
Günlük içinde yayınlandı
Yorum bırakın